HUKUK-POSTASI-2019-metin

238 HUKUK POSTASI 2019 temden farklar söz konusudur. Bu noktada temyiz kanun yolu, bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı başvurulabilecek bir yoldur. Somut uyuşmazlıkta bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geç- tiği 20 Temmuz 2016 tarihinden önce karar verildiğinden 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (“HMK”) Geçici 3. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 1086 Sayılı Kanun’un 26 Eylül 2004 tarihli ve 5236 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454. madde hükümlerinin uygulanması gerektiğinden kanun yolu açıklamaları bakımından 1086 Sayılı Kanun ile 6100 Sayılı Kanun ve Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği dönem dikkate alınarak ikili bir de- ğerlendirme yapılması gerekir. HMK’nın Geçici 3. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkeme- lerinin faaliyete başladığı 20 Temmuz 2016 tarihinden önce verilen kararların kesinleşmesine kadar 1086 Sayılı Kanun’un 26 Eylül 2004 tarihli ve 5236 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki temyize ilişkin 427 ilâ 454. madde hükümlerinin uygulanması gerekeceğinden, bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesine ve HMK’nın yürür- lükte olmasına rağmen 20 Temmuz 2016 tarihinden önce verilen bir karar HUMK hükümlerine göre temyiz ve karar düzeltme yolu açık ise karar düzeltme kanun yollarının tüketilmesi ile şekli anlamda kesin hüküm hâlini alacaktır. HMK’nın kanun yoluna ilişkin hükümlerine tabi olan kararlar ba- kımından ise istinaf ve temyiz kanun yollarından geçen kararlar şekli anlamda kesinleşecektir. Bununla birlikte HUMK döneminde açılan işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkin bir davada verilen karara karşı karar düzeltme yolu kapalı olup, maddi hata düzeltim isteminde bulunulması müm- kün ise de, muhtelif Hukuk Genel Kurulu kararlarında da açıklandığı üzere hukuksal değerlendirme ve denetim dışında, tamamen maddi olgulara yönelik, ilk bakışta yanılgı olduğu açık ve belirgin olan ancak her nasılsa inceleme sırasında gözden kaçmış ve bu tür bir yanlışlığın sürdürülmesinin kamu düzeni ve vicdanı yönünden savunulmasının mümkün bulunmadığı, yargılamanın sonucunu büyük ölçüde etkile- yen ve çoğu kez tersine çeviren ve düzeltilmesinin zorunlu olduğu açık yanılgıların bulunması gerekecektir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MjUzNjE=