HUKUK-POSTASI-2019-metin

235 MEDENİ USUL VE İCRA-İFLAS HUKUKU lağı ifade eder. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişler - se, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. Taraflardan biri avans yükümlülüğünü yerine getirmediğinde, diğer taraf bu avansı da yatırabilir. Delil avansını yatırmayan taraf, o delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılır. Tarafların üzerinde tasarruf edemeyecekleri dava ve işlerle, kanunlardaki özel hükümler saklıdır. HMK ile Yönetmelik hükümlerini birlikte değerlendirerek Yargıtay, dava şartı olan gider avansının delillerin ikamesi dışında kalan yargılama giderleri için dikkate alınması gerektiğini belirtir. Karar’a göre tanık dinlenmesi, bilirkişi raporu alınması ve keşif gideri gibi delil ikamesine yönelik giderlerin gider avansı içinde değerlendirilmesi HMK m. 324 karşısın- da mümkün değildir. Keza dava şartı olan gider avansının, delillerin ikamesi dışındaki yargılama giderleri için dikkate alınması gerektiği Yargıtay’ın daha önceki kararlarında da yer alır 2 . Sonuç Yargıtay, 2019/6552 E. ve 2019/17198 K. sayılı kararı ile delil avansı ve gider avansı kavramlarını inceleyerek bunların birbirinden ayrı kavramlar olduğuna, bu nedenle eksiklikleri halinde davanın gi- dişatına etkilerinin de farklı olacağına kanaat getirir. Zira gider avansı HMK m. 114 kapsamında bir dava şartı olup yokluğu durumunda yerel mahkemenin esasa geçmeden davayı usulden reddetmesi gerekirken aynı durum delil avansı için geçerli değildir. Delil avansının ilgilisi tarafından kesin süre içinde yatırılmaması durumuyla karşılaşan yerel mahkeme, mevcut delil durumuna göre esas hakkında inceleme yapa- rak hüküm kurmalıdır. 2 YHGK, E. 2017/2528, K. 2018/114, 07.02.2018; Yarg. 13. HD, E. 2016/24537 K. 2017/2528, 27.02.2017.

RkJQdWJsaXNoZXIy MjUzNjE=